UYANIK TAŞRALI
Size tekrar merhaba diyebilmenin mutluluğuyla, derdimi
anlatabilmek için, düşüncelerimi yazmak
istedim.
Önce ki yazılarımı okumayan dostlar için hikayeyi kısaca
özetlemek istiyorum.
Aydın’ın Kuyucak ilçesine bağlı bin kusur nüfuslu bir çiftçi
köyü olan Çobanisa Köyü’nde çiftçilik yapıyorum. Hızla ilerleyen teknolojinin
gıda ürünlerine de musallat olmasıyla beraber köy yaşamı bir ayrıcalık
oldu. Çok şanslıyım. Sağlığım için, çocuklarımın sağlığı için en önemli faktör
olan gıda ürünlerinin en tazesini, en güvenilirini tüketiyorum her gün. En taze
ve en güvenilir, çünkü kendim üretiyorum. Soframda ne olduğunu biliyorum tüm
gerçekliğiyle. Tabi ki kendimize fazla gelenleri eşimizle dostumuzla
paylaşıyoruz ama ya ulaşamadıklarımız! Onlar biliyor mu ne tükettiklerini.
Kendilerine, en doğalı diye çok güvenilir ve hijyenik diye televizyonlarda sunulan
ürünlerin, üretim aşamalarından ne kadar haberdarlar. En basitinden meyve suyu.
Tamamen doğal, yüzde yüz meyve denilen marka meyve suları, köyümde yetişen
meyvelerin en hurdasından, pazara çıkmayacak şekilde olanından yapıldığının
bilincinde mi? Hayır, değil. Ya da marketlerde, pazarlar da kendilerine sunulan
ve her sabah sofraya taşınan zeytin nasıl tatlandırılıyor biliyorlar mı? Hayır,
bilmiyorlar. Hele o fabrikadan çıkmış gibi sebze ve meyvelere ne demeli? Neler
kullanılıyor da o renk ve standartta üretiliyorlar.
İşte bunları dert ettim kendime. Ben, eşim, çocuklarım ve
köylüm bu tehlikelerden korunabilirken şehirdeki dostlarımız niye bu şiddete
maruz kalıyor. Onların da bizim gibi sağlıklı ve doğal besinlere ulaşmaya hakkı
var. Aldatılmaya değil.
Keşke insanlara ulaşıp onlara birer bahçe tahsis edebilsem,
keşke insanlar bana ihtiyaçlarını iletebilse de ben onlar için yetişebildiğim
kadar üretim yapabilsem de insanlar, ne yiyip içtiğini bilseler, hatta belki bu
ürünlerin üretim sürecine bir yerinden ortak olmak bile isteyebilirler diye
düşüne düşüne www.benimbahceden.com
projesine hayat vermeye karar verdim. Ve yaptım da. Ha bunu yaparken hiç mi
ticari kaygım yoktu? Tabiki ticari kaygımda var. Doğaldır ki benim de
karşılamam gereken ihtiyaçlarım var.
İşte asıl dertli olduğum nokta burada başlıyor. www.benimbahceden.com u insanlara
tanıtmaya başladığımda çok olumlu yorumlar aldım. Ama bir dostumuz ‘’uyanık
taşralı mantığı değilse güzel bir proje’’ diye yorumlamış. Kendisine teşekkür
ediyorum. Belki başkaları da uyanıklık diye düşünüyor olabilir ve bu sayede kendimi
anlatabilirim.
Eğer amacım sadece birşeyler satmak olsaydı başka şeylerde
satabilirdim yada gıda ürünleri satan çoğu firma gibi kim, nerde, ne üretiyorsa
gider pazardan ordan burdan toplar sizlere görmediğim bilmediğim halde, vay çok
doğal vay çok taze falan filan diye sunardım. Evet sunduğum ürünler belki
gerçekten tazedir, belki gerçekten doğaldır ama sonuçta görmedim nasıl
üretildiğini. Ya bir tek üretici bir tek ürüne, kullanmaması gereken bir tek
kimyasal kullandıysa. Ve o bir tek ürünü bilmedende olsa bir çocuğa sunduysam.
Ben bunu yapamam. Kendi tüketeceğimi alırım ama başkasına sunacağım ürüne kendi
elim değmemiş ise veremem.
Ben istiyorum ki insanlar yediği domatesin dibine bir tas
olsun su döksün yetişirken. Ben istiyorum ki bir biber fidanı toprakla ilk
buluştuğunda nasıl boynunu büküp toprağa seriliyor ve sonrasında toprak onu
kabul edip nasıl ayaklandırıyor görsün, ben istiyorum ki insanlar layık olduğu
güzelliklere ulaşsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder